Yuvaya Yolculuk Kitap İncelemesi

Her şey her zaman göründüğü gibi değildir !

İyi ki okumuşum, hayata bakışımı değiştirdi dediğimiz kitaplar vardır. Görüşümüze başka bir pencere açarlar. Tam da ihtiyacımız olduğu bir dönemde gönderilmiş şifa iksri gibidir. Yuvaya Yolculuk kitabı da böyle, her sayfasında okuyana şifa veren ve yaşama bakışımızı değiştirebilecek spiritüel kitaplardan biri.

Hikayenin içinde öyle mesajlar saklı ki, her okuyuşunuzda yeni bir farkındalık kazandırıyor. Bu kitabı okurken kendi hikayenizi okuyor gibi hissediyorsunuz, zaten amacı da bu; dünyadaki yolculuğumuzun nedenini ve amacını keşfetmek. Verdiği mesajlar kalbinize dokunuyor ve kitapla aranızda bir bağ geliştiriyorsunuz.

Yuvaya Yolculuk’un yazarı Lee Carroll. Kitap Lee Carroll’a Kryon tarafından ilham edilmiş. Bilenler bilir fakat bilmeyenler için Kryon’un kim veya ne olduğundan bahsedeyim önce. Kryon, dünya dışı evrensel yönetim mekanizmasından ruhsal bir varlık. Dünya insanlarını neyin beklediği hakkında konuşmak için perdenin öte tarafından 1989 yılında geldiğini söylüyor. Lee Carroll kanallığıyla bilgi aktarıyor. Ruhsal konularla ilgilenmeyen ve analitik düşünme yetisine sahip Amerikalı bir mühendis olan Lee Carroll; uzun bir içsel çatışmanın ardından Kryon’un medyumluğunu yapmayı kabul ediyor. Kryon aktardığı bilimsel doğrularla ikna Lee Carroll’ı ediyor. Lee Carroll o günden bu yana dünyanın her yerine seyahat ederek, Kryon’un aydınlatıcı ruhsal ve ezoterik bilgiler içeren sevgi dolu mesajlarını paylaşıyor (2015 yılında İstanbul’a da gelmişti).

            Kryon, dünya gezegeni boyutsal bir geçiş ve değişim zamanına eriştiği için insanların spiritüel yolculuğunu kolaylaştırmak amacıyla bilgi aktardığını söyler. Verdiği bilgiler anlayışımızı geliştirmeye ve kişisel ayarlamalarımızı kolaylıkla yapmamıza yardımcı olur. Merkezi kaynaktan geldiğini ve her şeyin sonsuz bir yaratıcı enerjiden doğduğunu, kendisinin de aynen bizim gibi O’nun bir parçası olduğumuzu anlatır. Kryon’un seminerlerde verdiği bilgiler, yine Kryon’un ilhamı ile kitaplaştırılarak birçok dile çevrilmiştir. Seri halde yayınlanan bu 12 kitabı okuyanlar ruhsal yolculuğun tüm adımlarında neye ihtiyaçları olduğunun iç görüsünü kazanır ve en önemlisi ruhsalllığın biyoloji ile nasıl bütünleşmesi gerektiğinin, DNA tekamülüne nasıl erişeceğimizin ipuçlarını bulur.

Yuvaya Yolculuk, Kryon’un ilhamı ile yazılmış olsa da diğer 12 kitaptan farklı bir kategoride. Tüm kitaplar ruhsal ve metafizik konularla ilgili teorik bilgiler ve sevgi mesajları içerirken Yuvaya Yolculuk bir roman tadında sunuyor tüm bunları. Belirli bir sıralama yoksa da, Kryon serisine başlamadan önce Yuvaya Yolculuk romanını okumanızı tavsiye edebilirim. Spiritüel yolculuğunuzun başlarında okumuşsanız şayet, bu kitabın değerini daha sonraları anlamanız da muhtemel. Fakat ister ilk, ister son adım olsun her seviyeye uygun bir kitap olduğu şüphesiz. Bu kitap için kendini keşfetmenin, kendi değerini bilmenin yeniden ayarlanışı üzerine bir eser diyebilirim. Okurken kendinizle, yaşamla ve ilişkilerinizle ilgili inançlarınızı, tutumlarınızı da analiz ediyorsunuz. 

DUALİTE İÇİNDEKİ İNSANIN ÖYKÜSÜ

Yuvaya Yolculuk dünya hayatı hakkında bir mesel. Bu mesel, dualite içindeki insanın öyküsünü, temel spiritüel gerçekleri ve bu gezegendeki yolculuğumuzun amacını ve süreçlerini konu alıyor. Kryon bu yolculuğa “Yükseliş potansiyelinin öyküsü” de diyor. “İçinde, tanrısallığa sahip olan, ama dünyada kırılgan bir biyolojik varlık kılığına bürünmüş olarak yaşayan insan” diyor bizler için. Bu hikayede de bize kendimizin kim olduğunu göstermek için harika bir anlatım sunmuş. Hikayenin içinde örülü mesajlar da bilincin yükseldiği bu dönemde Yeni Çağ’ın yeni paradigmasında ilerlerken evrensel gerçekleri nasıl yorumlamamız ve ruhun izinde hangi aşamalardan geçmemiz gerektiğine dair önemli bilgiler veriyor. Kitap Micheal Thomas adında -görünüşte sıradan- bir adamın öyküsünü anlatıyor. Micheal Thomas; Yeni Çağ’da, kendi içsel varlığını keşfetme yolunda olan tüm insanları temsil ediyor. Micheal Thomas ismi hem Başmelek Mikail’in niteliklerini hem de kuşkucu Thomas’ın eski enerji özelliklerine atıfta bulunduğu için seçilmiş.

YAŞAMIN İÇİNDE SIKIŞAN BİR ADAM

Romanın kahramanı Micheal Thomas, tüm beklentileri ve umutları boşa çıkmış, hissettiği engellenmişlik ve yılgınlık duygusu içinde öfkeli ve karamsar bir adama dönüşmüş sıradan bir insan olarak tasvir ediliyor. Tüm sorunların üzerine geldiği dönemde, bir akşam evinde saldırıya uğruyor. “Artık ölüm geldi” diye düşünürken asıl hikayesi bundan sonra başlıyor. 

Hikaye şöyle gelişiyor:

            Micheal (Mike), götürüldüğü hastanede bir melek tarafından ziyaret edilir. Michael’e hayattan ne beklediğini sorar. Değişimi getirecek olan şey “niyetidir”. Mike, meleğe YUVA’ya gitmek istediğini söyler. Yaşamından bıkıp usandığını ifade etmiş olsa da, Tanrı’nın planı için önemli olan bir şeyden kaçmaması gerektiğinin de bilincindedir. Bu insanlık deneyimden kurtulmayı istiyordur fakat daha büyük bir planın parçası olduğunu hissettiği için uygunsuz davranmayı da istemez. Melek, ona yeni bir soru daha sorar:

“Yuvaya giderek elde etmeyi beklediğin şey nedir?”

NİYET REALİTEYİ DEĞİŞTİRİYOR

Saf Niyetli Mike’ın ağzından şu cümleler dökülür: “ben sevilmek ve sevginin çevresinde olmak istiyorum. Huzurlu bir varoluşu deneyimlemek istiyorum. Çevremdekilerin endişelerine ve önemsiz, saçma etkileşimlerine maruz kalmak istemiyorum. Para konusunda kaygılanmak istemiyorum. Özgür olduğumu hissetmek istiyorum. Yalnız olmaktan bıktım. Bir nedenden ötürü var olduğumu bilmek ve cennette -ya da onu nasıl adlandırıyorsanız orada- Tanrı’nın planının doğru ve uygun bir parçası olmak için üzerime düşen rolü oynamak istiyorum. Şimdiye dek olduğum gibi bir insan olmayı gerçekten istemiyorum. Sizin gibi olmak istiyorum. Benim için yuvaya gitmek budur.”

Mike’in bu arzusu, kendi öz varlığına dönüşü gerçekleştirmek için kendini keşfetme yolculuğuna çıkan herkesin niyetini ifade eder bir bakıma. Geçmişin gölgeleriyle savaşıp, yaşam misyonunu açığa çıkarmak, ilahi plandaki görevini üstlenme seçimini yapan ruhların geçtiği yollardaki zorlukları, içine düştükleri çelişkileri ve yuvaya giden yolu nasıl bulacaklarının içgörülerini verirken sevgiyle sarıldığını hissetmek isteyenlerin ortak ifadesi gibidir. Mike’in seçimi ve niyeti her şeyi belirleyecek olan anahtardır. Melek Mike’ın niyetinin saflığını bilir ve Mike’a hazırlık yapmasını söyler. Herşey, hastanede bilincini kaybetmiş halde yatarken olup bitmektedir.

Melek, yolculuğun esaslarının temsili olarak, süreçte nelerden geçeceğini sıralar :

“Hazır olduğunda, yolun başlangıcı sana gösterilecek. Senin Ruh’un yedi evini kapsayan bir yolculuk yapman gerekecek ve her evde bana benzeyen bir varlıkla karşılaşacaksın, ancak bu varlıkların her biri farklı bir amaca sahip olacak. Bu yol sürprizler, hatta tehlike içerebilir, ama dilediğin zaman yolculuğa son verebilirsin ve bu yüzden yargılanmazsın. Bu yol boyunca değişecek ve bir çok şey öğreneceksin. Senin Tanrı’nın niteliklerini incelemen gerekecek. Eğer yedi evin hepsinden geçebilirsen, o zaman yuvaya açılan kapı sana gösterilecek. Ve Saf Niyetli Micheal Thomas… sen o kapıyı açtığında büyük bir kutlama olacak”

BİLİNMEYENE YOLCULUK BAŞLIYOR!

Mike dünyaya geri dönmek üzeredir. Dünyanın ne olduğunu tarif ederken Melek şu ifadeyi kullanmıştır:

“Burası insanların onun içinde öğrenmeleri için oluşturulmuş geçici bir realitedir”. Mike dünyaya döndüğünde Meleğin ona söylediği gibi hazırlığını yapar ve evinden ayrılarak, nereye gittiğini bilmeden yola koyulur. Spiritüel yolculuğa çıkan, arayışta olan, kendine ve Yaratıcıya sorular soran herkesin yaptığı gibi, ona eşzamanlılıklarla gelecek cevapları anlayabilmek umuduyla kalbini Ruh’un çağrısına açar. Bu yola koyulan herkes gibi, bir yanda ne yaptığından emin olan bir taraf varken, bir yanda da onu kuşkuya sürükleyen başka bir ses vardır içinde. Yol boyunca öğreneceği şey de zaten içindeki o meleğin sesini dinlemeyi öğrenmektir.

Mike ruhun 7 evine giden bir patika yoluna girer. Her bir ev başka bir renkte ve başka bir melekle temsil edilir. Her bir eve varmadan önce yolda farklı bir dev bir yaratıkla karşılacaktır. Bu sinsi yaratık peşindeki bir gölge gibi takiptedir. Onu geçmeden varamaz yeni eve. Her evde öğrenmesi gereken dersler de vardır. Bu evler bir ışık savaşçısı (ışık işçisi) olmayla ilgili Yeni Çağ sembolleridir.

1.Ev (Mavi) Haritalar

Mike hastaneden çıktıktan sonra meleğin dediği gibi hazırlığını yaparak evden ayrılır. Elinde çantalar, omzuna asılı yiyecek heybesi ile hangi yöne doğru gitmesi gerektiğini bilmeden ilerler. “Keşke bir yön duygusuna ya da haritaya veya şu anki konumunu gösteren bir haritaya sahip olsaydım” diye geçirir içinden. Umutsuz bir halde yürürken birden yardım istemek gelir aklına. “Eğer ordaysan, sana şimdi ihtiyacım var. Beni doğru yola çıkaracak geçit nerede?” diye seslenir gökyüzüne. Sorunun ardından ses duyulur: “O anlık (o anda nerede bulunduğunu gösteren) bir harita olacak”. Saatlerdir dolanıp duran Mike’in aklına seslenmek geldiğinde cevabı da duyar. Bu Mike’in ilk dersidir.

Mike’in ilk öğrendiği şey Meleklerin ve destek grubunun, o seslenmeden, yardım talebinde bulunmadan işe karışmayacaklarıdır. Mike sezgilerine güvenmeyi, içindeki meleğin sesini duymayı öğrenmektedir ve niyetin her şeyi anlık olarak değiştirebileceğini. Bu ev “Haritalar” evidir. Bu elbette bir mecazdır. Haritalar ruhsal olarak üçüncü dili temsil eder. Üçüncü dil, Ruhun iletişim dilidir. Bu dili sezmeyi, duymayı ve okumayı ancak korku azaldığında başarabiliriz. Bazen “gelmeyen cevabın bile bir cevap” olduğunu anlayabilme seviyesindeki bilgeliktir. Kryon, üçüncü dili yaratıcı kaynak ile aramızdaki %100 sürekli bir iletişim dili olarak tanımlar. Farkında ve uyanıkken, normal yaşamımızı sürdürürken uygulanabilen bir “yürüyüş meditasyonu” olarak tarif eder. İhtiyaç duyulan son anda işe yarayan sihirli bir harita gibidir. Bu harita sadece ŞİMDİ’de bulunur, o anda olduğumuz yeri gösterir. Ona başvurmayı hatırladığımızda sağa veya sola dön der. Bu harita Mike’a önceden olacaklar hakkında bilgi vermez. Ancak sorunun enerjisine girdiği anda çözümü sunar. Kryon; haritalar evinin, eşiği geçtikten sonra dünya üzerinde ortaya çıkacak olan enerjiyi de tarif ettiği söyler ve “Yuvaya Yolculuk”taki mesajlar üzerine açıklama getirdiği “Eşiği Geçmek” adlı 6. kitapta şöyle yazar: “Bu harita ancak siz sorunun enerjisine girdiğinizde işe yarar. Bu spiritüel şeylerin işleyiş biçiminin dairesel şimdisidir. Siz ancak böyle belirsizliğe daha önce asla sahip olmadığınız bir dinginlikle girebilirsiniz”.

Bu ev aynı zamanda genel tabloyu, ilahi, tanrısal planı bilen Ruha güvenmeyi öğrenme anlayışını da temsil eder. Neyin olacağı ya da olmayacağı hakkında varsayımlarda bulunmamayı, ruhu sınırlamamayı, inandığımız çözümleri dayatmadan gelen eşzamanlılığı okumayı ve kullanabilmeyi ifade eder. Ruhsal tekamül yoluna niyet ettikten sonra “şimdi”de olma ve beklenmeyene açık olma unsuru vardır. Böylece Ruh bize sadece bulunduğumuz yeri gösteren bir harita verir. O bizi neyin beklediğini söylemez. Kryon bu niyete “birlikte-yaratma” der. Ruhla partner olmaktır. Ruhla birlikte-yaratma niyetimiz sayesinde, bu realitede bulunan varlığımızın sahip olmadığı bilgiye sahip olan bir partner ediniriz.

Ruhla birlikte-yaratmaya nasıl niyet edebiliriz?

“Sevgili Ruh, seninle partner olmak istiyorum. Ben muhteşem partnerimden yanıtlar almak üzere tüm ihtişamımla burada bulunmayı hak ediyorum. Şunun ya da bunun gerçekleşmesini nasıl sağlayabilirim? Ondan sonra ne yapabilirim? Yaşamında bana yanıtları gösteren eşzamanlılığı sergile, ve ben de yaşamımda hiçbir rastlantı olmadığını fark ederek sana karşılık vereceğim.” – Kryon

2.Ev (Turuncu) Armağanlar ve Aletler

Mike’ın ikinci eve yolculuğu bir çok zorlukla ve beraberinde gelen öğrenimle geçer. Bu evde karmanın amacını ve yeni bir titreşime geçebilmek için eski niteliklerden, geçmişten nasıl kurtulacağını öğrenecektir. Karmik nitelikleri temizleyebilmek için yeni enerjide verilen aletlerden olan birlikte-yaratma armağanını varlığına kabul eder. Bu evde ona bilgeliğin başka aletleri de sunulur. Tabi onları nasıl kullanması gerektiğini deneyimlerken öğreneceğini artık anlamıştır. Bu ev onu yeni bir adanış ve farkındalık düzeyine çıkarır. Eski yeminleri artık bozulabilir. Melek, Mike’a bir kılıç verir. Savaş kılıcı gibi görünen bu aleti ona verirken, her şey her zaman göründüğü gibi olmadığını hatırlatır. Bu kılıç aynı zamanda kılıçlar köprüsünü de temsil eder. Yani eski enerjiye karşı bir savaşı. Kryon bunun dualiteye karşı, dolayısıyla kendi enerjimize karşı bir savaş olduğunu söyler. Saf Niyetli Micheal Thomas bu evden yeni armağanlar ve aletlerle ayrıldığında gerçeğin kılıcına, bilginin kalkanına ve Ruh’un zırhına sahiptir. Bu armağanları biyolojisiyle birleştirmesi gerekmektedir. Mike artık bir ışık savaşçısı olarak yeni bir eğitime başlamaya hazırdır.

3.Ev (Yeşil) Biyoloji

Ruhsal yolda ilerlemek, daha yüksek bir seviyede titreşmeye, daha fazla ışık taşımaya hazırlanmak anlamına da gelir. Bu sebeple biyolojimiz zihinsel titreşimimize uyumlanma sürecinden geçer. Beyindeki nöral bağlantılarla birlikte tüm bedende yeniden ayarlanma olur. Bu sebeple de bu ev, fiziksel olarak bir takım değişimlerden geçeceğimizi anlatır. Eski ile yeni arasındaki savaş hücresel düzeyde bir yenilenmeyi içerir. Mike yeşil evi ziyaretinde bedenindeki her bir hücrenin her şeyin farkında olduğunu ve onu dinlediğini anlar. Hücreler ruhsal niyete cevap verdiği için titreşim seviyesinin yeniden ayarlanma zamanlarında, zihinsel olduğu kadar fiziksel rahatsızlık hisleri de deneyimlenir. Melek, daha yüksek bir düzeye çıkabilmek için bir mücadele döneminden geçmesi gerektiğini söyler. Yeni bir titreşimsel hale her geçtiğinde bunun olacağını, fakat geçici olduğunu da hatırlatır ve bu süreçte kendini başka şeylerle meşgul etmesini söyler. Karanlığın ortasında dururken süreci nasıl onurlandıracağımızın içgörüsünü verir.

4.Ev (Eflatun) Sorumluluk

Bu ev, dünyada başımıza gelen her şeyin planlanmasına bizzat kendimizin yardım etmiş olduğunu anlamamızı temsil eder. Mike sorumluluk evindeki dev sinema perdesinde tüm yaşamını, hayatta başına gelen her şeyi, hissettiği her duyguyu yeniden görüp deneyimler. Fakat bu kez gözlemci olarak tüm çıplaklığıyla ve başkalarının da bu durum karşısında ne hissettiğini kendi içinde hissedip bilerek. Görünenlerin ardında gizlenen anlamı ve dersleri keşfederken yaşam kontratlarının ne olduğunu da anlayacaktır. Bu dünyaya bir şeyi yapma konusunda doğal bir eğilim (karma) ile geliriz. Fakat bu eğilimi değiştirme gücümüz vardır. Bu güç ancak tüm deneyimlerimizin ve ilişkilerimizin sorumluluğunu aldığımızda, suçlama davranışını bıraktığımızda gelir. Kryon, karma ve kontratla ilgili yapmamız gerekeni şöyle anlatır:

“Bu eğilimi değiştirebilirsiniz. Bu kontrattır. Kontrat iki varlık arasındaki anlaşmadır. Peki ikinci varlık kim? En büyük kontrat, yaşam kontratı kendinizle ilgili olandır (yaşam süresi, hastalıklar, enerjiler) yani dünyevi siz ile melek siz arasındaki kontrat. Dualite içindeki insan ile tanrısallık içindeki insan arasında bağlayıcı bir anlaşmadır. Sizin ilerleyebilmeniz için bu anlaşmanın, eski enerjiden getirdiğiniz bu kontratın artık ortadan kaldırılması gerekir”

Peki bunu nasıl değiştirilebiliriz? Niyet ederek…

Böyle zamanlarda bir tören yapmamızı tavsiye eder. Bunu hafife almamamız gerektiğini çünkü bunun ruh tarafından saygı gören bir şey olduğunu da söyler…

“Bekarlık yeminini bozmayı, yoksulluk yeminini bozmayı, Yüksek Benliğiniz ile eski enerjide yaptığınız kontratı sona erdirmeyi kabul edin. Kontratın içeriğini silip yeniden yazmayı, Ruhun sevgisini yenilemeyi kabul edin. Yoksul olmanız gerekmediğini, sevgi dolu bir eşe sahip olabileceğinizi, önceden imzalayıp kabul ettiğiniz mücadeleleri yaşamak zorunda olmadığınızı onaylayın.” -Kryon

5.Ev (Kırmızı) İlişkiler

Kırmızı ev aileyi bağışlamakla ilgilidir. Mike burada geçirdiği süre içinde yaşamın tümüyle neyle ilgili olduğu konusunda çok daha aydınlanmış bir fikir edinir. Ruhun en yüksek planını ve bu planların nasıl yapıldığını öğrenir. Melek, yuvaya açılan kapıya ulaşmadan önce fiziksel, ruhsal ve duygusal zorluklarla karşılaşacağı konusunda onu uyarır. İlişkiler aşaması, dualite içinde spiritüel yolda ilerleyenlerin sık sık düştüğü çelişkilerle dolu deneyimleri içerir. Melek bu aşamada yaşanan içsel çatışmaları ve zorlukların iç yüzünü tarif ederken şunları söyler :

“Hatta bazıları senin bu yolu ve onun gerçekliğini sorgulamana bile neden olabilir. Bazılarının kapsamı seni şaşırtacaktır. Bazıları da seni korkutabilir”

Fakat Mike, ruhsal yolda geriye gidiş olmayacağını öğrenmiştir ve yoluna devam eder. Her evdeki öğrenimini bitirdikten sonra bir sonraki evin yolunu tutan Mike, peşine düşen dev yaratık karşısında bu kez daha güçlü olmaya da kararlıdır. Kırmızı evdeki bu eğitim, herkesi yaşam planında bir amaca sahip bir aile üyesi olarak görme yeteneğini temsil eder. Gerçek bir bağışlama gücüne sahip olmak bize ihtiyacımız olanı verecek tek şeydir ve bu diğer tüm alanların da katalizörüdür.

“Haritanın işe yarayabilmesi için, üçüncü dilin (ruhun iletişim dili) etkili olabilmesi için, yeminleri bozmanın anlamlı olabilmesi için, biyolojinin değişmeye başlayabilmesi için, yerküreye karşı sorumlu olabilmeniz için sizin kesinlikle taklit edemeyeceğiniz bir ruh saflığına sahip olmanız gerekir.”

“Bağışlamayı gerçekleştiremiyorsak ne olur, ne yapabiliriz?”

”O zaman bir tören yapma vakti gelmiştir. Ruha buna sahip olmak istediğinizi söyleyin ve sonra tutumunuzun nasıl değiştiğini izleyin. Şefkat büyük tabloyu görmeye, bağışlamayı öğrenmeye istekli ve niyetli olmanın bir sonucudur. Çok geçmeden öğrenilen şey tezahür etmeye başlayacaktır, ve o zaman siz gerçekten çok şeyi başardığınızı fark edersiniz.”

Bağışlama Duası:

“Sevgili Tanrım, bana nasıl şefkatli olabileceğimi göster. Bana her şeydeki tanrısallığı göster. Bana her şeydeki sevgiyi göster. Anlayışla parlamama izin ver, ve bana bağışlayamadığım kişileri bağışlama yeteneği ver. Kusursuz anlayışın huzuruna sahip olmama izin ver. Bırak o benimle başlasın. Bırak Dünya barışı benim kalbimde başlasın.” -Kryon

6.Ev (Beyaz) Sevgi

Mike bu evde saf Tanrı sevgisinin ne olduğunu öğrenir. Bu, Sevgi içimize nüfus ettiğinde  gerçekleşen; her şeyi farklı görme, bütünüyle farklı davranma ve ayırt etme yeteneğini temsil eder. Mike bu evde çok büyük bir farkındalık ve heyecan da yaşar. Dünyadaki sevgi kontratını görür ve ruh ailesinin bir parçası olan, hayatının aşkına kavuşmanın potansiyeli gözünün önüne serilir. Burada bir feda etme dersi de vardır. Mike tüm bunların çok zor olduğunu düşünürken meleğin son sözlerini duyar: “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir”

Melek, Mike’a sevginin 4 niteliğini de sunar. Bu evde temsil edilen sevginin ve Beyaz Meleği kabul etmiş bir ışık savaşçısının 4 niteliği şudur:

1.Sevgi sessizdir.

2.Sevginin bir gündemi yoktur.

3.Sevgi övünmez.

4. Sevgi diğer üç niteliği mükemmel bir biçimde kullanacak bilgeliğe sahiptir.

7.Ev (Altın) Kendi Değerini Bilme

Kendi değerini bilme tüm dönüşüm sürecinin ve yükselişin anahtarıdır. Kendimizin kim olduğunu unutmuş olarak doğarız ve önümüzde bunu keşfetme bilmecesi vardır. Çıktığımız bur uhsal yolculuk, ışığımızı geri kazanma savaşıdır, kendini fethetmektir. Bu ev gerçekte kim olduğumuzu anlamakla ilgilidir. Karanlık tarafın da kendimizin bir parçası olduğunu anladığımızda, içimizdeki meleği görme ve ona sahip çıkma zamanı gelir. Bu eve vardığında Mike’ı karşılayan bir melek yoktur. O şimdi tek başınadır. Şimdiye kadar öğrendiklerinin tümünü uygulamak, içinde taşıdığı aletleri kuşanmak zorundadır. Mike burada tüm sevgisiz yanıyla, saldırıya her an hazır o yaratıkla savaşmak zorundadır. Zorlu bir mücadelenin ve iç hesaplaşmaların ardından bu sınavı da başarıyla geçer. Evlerdeki meleklerin her birinin ona son olarak sorduğu bir soru vardır:

Tanrı’yı seviyor musun?

Mike, her seferinde “evet” diye yanıtlamıştır. Altın evdeki mücadelesinin sonunda nihayet meleğin sesi duyulur, ama yüzünü göremez. Melek sorar: Tanrı’nın yüzünü görmek istiyor musun? Sevdiğini açıkça söylediğin varlığın yüzünü görmek istiyor musun?

İşte hikayenin bu bölümü en duygusal, en ihtişamlı sahnelerden biridir. Eğer Tanrı’yı seviyorsa kendini de sevmek zorunda olduğunu anlar Mike. O sebeple bu son ev “kendi değerini bilme” evidir.

Karanlık parçalar “siz” ile dövüşen “siz”dir!

Kendi değerini bilme spiritüel yolumuzda en kolay gibi görünen fakat en zorlandığımız yerdir. Çünkü o, içimizdeki Tanrının tanınmasıdır. “İçinizdeki meleğe sahip çıkın” mesajıdır.. Karanlık tarafımızı görüp, yüzleşmeden, onunla savaşıp gölgelerini ortadan kaldırmadan bunu bilemeyiz.

Kryon “Yeni Başlangıç” adlı 7. kitapta bizimle savaşan bu karanlık parça ile ilgili şunları söyler:

“Işığa doğru ilerlemeye başlayan insan bir enerji çerçevesini hareket ettirmektedir. Ve siz ışığa girdiğinizde, karanlığın bir kısmını geride bırakacaksınız. Eğer sisteminiz için daha ışıklı bir enerjiyi seçerseniz, geçmiş dualitenizdeki karanlığın bir parçası kopup düşecek ve geride bırakılacaktır. Peki o karanlık bölümün size ne yapacağını düşünüyorsunuz? O size şöyle yalvaracaktır: “Bizi geride bırakma. Biz uzun bir süredir senin parçandık. Yaşamlar boyunca bizi benimseyip barındırdın ve şimdi fırlatıp atıyorsun. Bunu yapma!” ve bu kopmuş parça varlığını sürdürebilmek için gelecek, geride bırakılmamak için yalvaracaktır. Bu yalvarış içinde, o sizi ışıktan uzaklaştıran bir ordu gibi görünecektir. Size şunu sorayım: sizi sizden daha iyi kim tanır? Bu “karanlık yan” sizin tüm zayıflıklarınızı nasıl bilir? Sizi nasıl bu kadar iyi tanır?

Çünkü o size hitap eden siz’dir!

O sizin koparıp geride bırakmayı seçtiğiniz güçlü bir parçanızdır. O DNA’nızın, ışık ile karanlık arasındaki dengeden sorumlu olan boyutlararası bir tabakadır. Bunu dualite motorunuz olarak adlandırabilirsiniz. Kontrol sizin elinizdedir ve daima da böyle olmuştur. Dünyada yaşamış olan üstatlar bunu bilirlerdi. Onlar da hergün sizin karşılaştığınız türde bir enerji dengesiyle karşı karşıya kalmışlardı.

Aradaki fark neydi?

Aydınlanmaları onlara kontrolün kendilerinde olduğunu göstermiş ve hayalet orduları onların karşısında sinip gitmişlerdi. Siz onlardan hiç farklı değilsiniz. Bu karanlık parçalar sizi de bırakıp gidecekler ve gerçek budur. Bu sizinle dövüşen siz’dir ve hücresel yapınıza niyetinizi bildirdiğinizde, o size itaat etmek zorundadır.

Realitenizde varlığınızı sürdürmek için kendi yarattığınızdan başka sizi geriye doğru çekecek bir komplo yoktur. Bu siz ile siz’dir. Bu Yuvaya Yolculuk adlı kitapta sunulan dev yaratıktır. Kendinizi tanıyın. Artık buna bakıp şöyle demenizin zamanı gelmiştir:

“Neler olduğunu anlıyorum. Çok uzun zamandır benimle birlikte olan en karanlık yanıma saygılarımı sunuyor ve onu bırakıyorum.”

            Yuvaya Yolculuk özel bir kitaptır, öyküde bir çok gizli mecaz ve spiritüel gerçekler bulunur. Kitabın sonunda üzerinde düşünmemiz için çalışma soruları da vardır. Kitabın her satırını burada incelesek dahi, onu okumanın vereceği his bambaşka olacaktır. Kitabı okurken onu yaşamın içinde de deneyimleyebilirsiniz, çünkü sizin karanlık parçalarınız da bundan hoşlanmayacaktır. Ancak içinizdeki melek de her daim işbaşındadır. Ona seslenmeyi hatırlayın… 

“Zamanın yeni mantrasını unutmayın: “İşler her zaman göründüğü gibi değildir” bugün ters gider gibi görünen şey yarının öğrenimi olabilir. Bugünün acısı yarının şifası olabilir. Gerçek şu ki bugünün potansiyeli sizin insanlar olarak görmüş olduğunuz her şeyden çok daha büyüktür. Dünya denen ev yenilenme aşamasındadır ve yeninin başlayabilmesi için çok şeyin yıkılması gerekecektir.

Bu süreçten geçebilmek için ne yapmanız gerekiyor?“Birbirinizi sevin”Ve duvarlar parçalanıp yıkılacaktır…” Kryon    

  • POZİTİF DERGİSİ NİSAN 2019 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.